Kitaplar | Konular | Negatif Limanlar'dan Pozitif Sulara

NLP

Başarılı bir insan gördüğümüzde genel olarak onların davranışlarıyla ilgileniriz. Bu davranışlarını sergilerken neler düşündüklerini ve bu sırada duygularının neler olduğunu pek araştırmayız.

Ama NLP, davranışlardan ziyade, davranışların ardındaki düşünce ve duygularla ilgileniyor. Ayrıca başarılı insanların duygu ve düşünce programlarının kopyalanarak diğer insanlar tarafından uygulandığında aynı başarıların onlar tarafından da elde edilebileceğini söylüyor.

NLP (Neuro-Lenguistic Programming) Türkçesi ise (Sinir Dili Programlaması) bir matematikçi, psikoterapist ve bilgisayar uzmanı olan Richard Bandler ile bir dil bilimci olan John Grinder tarafından temeli atılan ve hızla gelişen bir bilimdir.

Bu iki mucit, dallarında çok başarılı üç psikoterapistin çalışmalarını incelediler. Bunlardan biri hipnozun babası kabul edilen Dr. Milton H. Erickson, diğeri çok başarılı bir aile terapisti olan Virginia Satir, bir diğeri ise bir ingiliz Antropolog olan Gregory Bateson idi.

John Grinder ve Richard Bandler, bu insanların yalnız davranışlarını sistemli çalışmalarını değil, bu çalışmalar sırasındaki duygularını, düşüncelerini ve tutumlarını uzun incelemelerden sonra öğrendiler. Ortaya şaşırtıcı bir sonuç çıktı. Bu insanların duygu, düşünce ve tutumlarında şaşırtıcı benzerlikler vardı. Daha sonra onların metotlarını üniversite öğrencilerine öğrettiler. Üniversite öğrencileri onların metotlarını uygulayarak aynı durumlarda, aynı sonuçları aldılar.

İşte bu mükemmelliğin modellemesiyle temeli 1970'lerde atılan bu ilim, önce Amerika'da, sonra Avrupa'da ilerledi. Büyük bir memnunlukla görüyorum ki, ülkemizde de hızla ilerleyecek.

Duygu ve düşüncelerin değişmesiyle, davranışların değişmesini Hafıza Eğitim seminerlerimde ben 5-D kuralı ile ifade ediyorum:

"Duygularını ve Düşüncelerini Değiştir. Davranışların Değişir."

Ayrıca NLP, duygu ve düşüncelerimizi, bizi daha iyi bir duruma getirecek şekilde kullanmanın yollarını da gösteriyor. Bize aynı zamanda bunları yapmak için iç ve dış iletişimimizin nasıl olması lazım geldiğini anlatan bir ilim NLP. İnsanı yüreklendiren birçok kuralı var NLP'nin. İşte bunlardan biri:

"Bir insan bir işi başarabiliyorsa, siz de başarabilirsiniz."

İnsanlar önce ne istediklerini buluyorlar. Sonra istedikleri ile ilgili söylenen olumlu ve olumsuz her şeyi bilgisayarın hard diskine yüklüyor ve sırası geldiğinde kendi programlarının düzenlediği görüntüyü ekranda görüyorlar.

Bu basamaklardaki hatalar genellikle yorumlama hataları oluyor. NLP'nin ilk şartı insanın kendi ile barışık olmasıdır.

Önce içinizde bir şeyler değişmeden, asla dışınızda bir şeyler değişmez.

İkinci olarak ne istediğinizi bilmeniz gerekir. NLP ile ilk tanıştığımda ben bu sorunun cevabını veremedim. "Evet ben ne istiyordum?" Ama yine NLP'nin "Sorular cevaplardır" öğretisine dayanarak cevabı aradım ve buldum.

Önce soruyu sorun, cevap gelecektir.

Üçüncü kural ise bir işi gerçekleştirmek için o işin delisi olmalısınız. Yani hedefe yönelmiş yelkenlinize tüm duygu rüzgarlarını estirmelisiniz. Yelkenlinin harekete geçmesi ve hedefe doğru yol almaşı yetmez. Hedefe varmak ancak duygu rüzgarlarının yardımıyla mümkündür.

Zira rüzgar her zaman rüzgardır, ama rüzgar olmadan yelken bir bez parçasıdır. Son olarak ise esnek olmak çok önemlidir. NLP'nin "her zaman bir seçenek daha vardır" kuralı size bu konuda çok yardımcı olabilir. Seçenekleriniz olduğu sürece esnek olabilirsiniz.

Hedefinizi seçin. 15 milyar beyin hücrenizle o hedefe ulaşacağınıza inanın... Hedefinize kitlenin.

Sonra başaramazsanız...

Bir daha yapın.

Gene başaramazsanız.

Levent Yüksel'in sadece şu cümlesini dinleyin:

"Bi daha, bi daha, bi daha !..."


Konular