Kitaplar | Konular | Negatif Limanlar'dan Pozitif Sulara

1- Hedef Belirlemeden Atış Yapmayın

Dünyada değerlendirilmeyen potansiyel kadar ziyan olan bir şey yoktur. Ülkemizde akarsular yıllarca boşu boşuna aktıldı, verimli tarım toprakları üzerine bilinçsizce konutlar yapıldı ve en kötüsü insanımızın beyin potansiyeli asla gerektiği gibi kullanılamadı.

Artık ülkemizde akarsular üzerine barajlar yapılıyor. TEMA Vakfı, verimli tarım arazilerine sahip çıkıyor. Ama henüz ülkemizde kaybolan beyin potansiyeli ile ilgili ciddi bir çalışma yok. Şimdiye kadar çeşitli okullarda ve büyük kurumlardaki seminerlerimde, katılımcıların büyük bir kısmının somut bir hedeflerinin olmadığını gözlemledim.

1953 yılında Amerika'da Yale Üniversitesi'nde bir araştırma yapılmış, tüm üniversite öğrencilerinden amaçlarını yazmaları istenmiştir. Öğrencilerin ancak % 3'ü amaçlarını net olarak yazabilmiş, % 97'nin ise net bir hedeflerinin olmadığı ortaya çıkmıştır. 1973 yılında bu öğrenciler üzerinde yapılan araştırmalar hedeflerini yazabilen % 3'lük kesimin finansal başarılarının, % 97'lik kesimin finansal başarılarından çok daha yüksek olduğunu göstermiştir. Başarı ve mutluluk her ne kadar göreceli kavramlar da olsa % 3'lük kesimin bu konuda da diğerlerinden çok önde olduğu anlaşılmıştır.

Hayatınızı bir gözden geçirin, şimdiye kadar hedeflediğiniz, uğruna çabalar harcadığınız ve kendinizi adadığınız neyi gerçekleştiremediniz? Hemen hemen hiçbir şeyi değil mi? Bir de korku ve endişelerinizi düşünün, şimdiye kadar nelerden korkuyordunuz ve neler sizi endişelendiriyordu. Bunların çoğu başınıza gelmedi mi? O halde hayatınızı niçin endişe ve korkularla geçiriyorsunuz. Neden yalnızca hedeflerinize odaklanmıyorsunuz !

Hedefinize ulaşmak için önce onu çok açık bir şekilde belirleyin ve bu hedefinizi yazın ancak hedefinizi yazarken olumlu cümleler kullanın. Amacınıza düşünsel olarak odaklanın ve gerçekleştiğini aklınızda canlandırın. Bilinçaltınızın çözümler konusunda size yardıma hazır olduğunu göreceksiniz.

Hayatlarını programlayarak hiç yılmadan hedeflerine doğru yol alan insanları incelediğimde onlarda büyük bir enerji ve heyecan gördüm. Üniversite yıllarımda başarılı insanların hayatta çok az başarısızlıkla karşılaşmış olduklarını ve onların sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi ulaşılamaz olduklarını zannederdim.

Bu insanlarla tanıştıkça onların da diğer insanlar kadar hatta bazen çok daha fazla başarısızlıkla karşılaştıklarını öğrendim.

O halde bu insanları diğerlerinden ayıran fark neydi?

Bu soruyu, insanlara başarının stratejilerini öğreten ve Anthony Robbins'in "Sınırsız Güç" adlı ünlü eserini Türkçe'ye çeviren Sayın Dr. Mehmet Değirmenci'ye sorduğumda, bana şu cevabı verdi:

- Başarılı insanlar başarısızlıkla karşılaştıklarında, "bu bir sonuçtur derler ve bu sonuçtan ben ne öğrenebilirim?" diye kendilerine sorarlar.

Abraham Lincoln'un hayat hikayesi, sayın Değirmenci'nin tesbitine en güzel örnektir.

ABRAHAM LINCOLN:

21 yaşında işinde başarısız oldu.

22 yaşında bir yasama seçimini kaybetti. 24 yaşında tekrar işinde başarısız oldu.

26 yaşında karısı vefat etti

27 yaşında ruhsal bunalıma girdi. 34 yaşında kongre seçimlerini kaybetti. 36 yaşında kongre seçimlerini yine kaybetti 45 yaşında senato seçimlerini kaybetti.

47 yaşında başkan yardımcısı seçimlerini kaybetti.

49 yaşında tekrar senato seçimlerini kaybetti.

52 yaşında Amerika Birleşik Devletleri'ne BAŞKAN SEÇİLDİ.


Konular