Kitaplar | Konular | Negatif Limanlar'dan Pozitif Sulara

2) Başarının Dilini Öğrenin

Hayata yeni atılacak kişilere başarılı olmaları için mesleki bilgilerinden başka, genel olarak bilgisayar kullanımı ve bunun yanında en az iki lisan öğrenmeleri tavsiye edilir. Tüm bunları gerçekleştiren kişiler artık başarı yollarının kendilerine açık olduğunu zannederek iş hayatına atılır. Ancak durumun hiç de sandıkları gibi olmadığını gören bu kişilerin bir kısmı, "daha başka ne yapayım?" derken, bir kısmı ise öğrenmeleri gereken yeni bir dil olduğunun farkına vararak derhal bu dili öğrenmeye başlarlar.

Bazılarının anne babalarından, bazılarının okul hayatında pozitif bir öğretmenden, bazılarının ise hayat okulunda öğrendiği bu dilin adı "POZİTİFÇE" dir. Bu dili bilmeyenler asla iyi bir lider olamadıkları gibi iyi bir personel de olamazlar. Bu dili bilmeyenler kendi ailesi ve çocukları ile dahi istediği iletişimi kuramazlar.

Pozitifçe'nin zamanları diğer dillerden biraz farklıdır. Pozitifçe'de en önemli zaman şimdiki zamandır. Tüm zamanlardan daha büyüktür ve tüm eylemler şimdiki zamanda yapılır. Geçmiş zaman şimdiki zamanın bir pusulasıdır. Gelecek zaman ise şimdiki zaman da çizilen rotanın gideceği yoldur. Pozitifçe'yi iyi bilen kişiler diğer insanlara bir umut bir şevk aşılar. Onların hayata gülümseyerek bakışları tüm topluma yaşama sevinci verir.

Örneğin bir Gazeteci Şafak'ın öyküsü herkesi çok etkiledi. Ben tüm seminerlerimde onun mükemmel pozitif davranışını katılımcılara örnek gösteriyorum. Avrupa'nın bir kentindeki metro kazasında kolunu ve bacağını kaybeden bu genç kızımızın, protez kol ve bacak takarak televizyonlardan bu dili en mükemmel bir şekilde konuşması, sanıyorum herkesi bu dili öğrenmeye ve konuşmaya teşvik ediyor.

Şarkıcı Metin Şentürk'ün de bu dili en iyi kullananlardan biri olduğu muhakkak. Metin Şentürk kullandığı bu dille herkese kendini aştığını ispatlıyor. Bir defasında bacağını kırdığında, bir dostunun, "Nasılsın Metin?" sorusuna verdiği cevap, Pozitifçe'nin mükemmel bir örneğiydi. "Kör topal idare ediyoruz abi."

Bunlara bir çok örnek daha ekleyebileceğimiz gibi, yakın geçmişimizi şöyle bir düşünürsek, her şeye sahip oldukları halde bu lisanı bilmediklerinden, hayatlarını cehenneme çeviren bir çok kişiyi hatırlarız. Pozitifçe bir çok lisandan, hatta ana dilimizden bile daha önemlidir. Bu lisanı bilenler ilerletmeli, bilmeyenler ise en kısa zamanda öğrenmelidirler. Pozitifçe'nin en önemli kuralı ise şudur:

"Başarısızlık yoktur, sadece sonuçlar vardır!"

Bu lisanı dünyada en iyi kullananlardan biri de Edison'dur. Ampulü bulmak için yaptığı deneyleri saymış ve 9999 olduğu zaman sonu sıfırlara meraklı biri sormuş:

- Ustad, on bininci deneyinde başarısızlıkla sonuçlanırsa bu işten vazgeçer misin?

- Hayır! demiş Edison. Ben 9999 kere başarısız olamadım ki. Sadece ampule gitmeyen bu kadar yol buldum. Herkesten bu kadar ileriyim ve sonunda mutlaka bulacağım.


Konular