Kitaplar | Konular | Dört Incil Farkliliklari ve Celiskileri
14) Muharref İncillerde Sömürü ve Faiz Anlayışı
İndilerde hemen hemen her sahada görülen çelişki ve tutarsızlıklar mal ve mülk konusunda da görülmektedir. İncillere göre Hz. İsa, bir yandan çalışmamayı, mal ve mülk edinmemeyİ tavsiye ederken, diğer taraftan vaazları esnasında parayı faize vermenin meşru olduğu ma'nasma gelecek benzetmeler yapmaktadır. Hz. İsa, benzetmeler esnasında konuşturduğu efendinin ağzından, tam bir kapitalist ve sömürücü düzen modeli çizmektedir. Matta İncili, 25: 14-30 da anlatılan bir benzetmede Hz.İsa, öğrencilerine mallarını kölelerine emanet eden bir adamı örnek olarak göstermekte ve bu adamla köleleri arasında geçen konuşmalardan ders alınmasını istemektedir. Hz. İsa'nın öğrencilerine anlattığı bu benzetmeye göre, kendisinin semaya alınışı, yolculuğa çıkmak üzere olan bir adamın, kölelerini çağırıp malını kendilerine emanet etmesine benzemektedir. Hz. İsa'nın örnek olarak
302
gösterdiği bu adam, kölelerinden birine beş talant, diğerine İki talanı, öbürüne ise bir talant vermiştir. Beş talant alan köle İle, iki talant alan köle, paralarını çalıştırarak efendilerinin dönüşünde aldıkları parayı iki misli olarak geri vermişler, ancak, bir talant alan köle, efendisinin dönüşünde sadece kendisine verilen bir taîantı geri vermiş ve efendisine, "Efendim senin sert bir adam olduğunu biliyordum, senden korktuğum için aldığım parayı kaybetmiyeyim diye toprağa gömdüm, şimdi sana oiduğu gibi iade ediyorum" diyerek parayı iade etmiş. İki kölenin aksine parasını çalıştırmayan bu üçüncü köleye çok öfkelenen efendi, ona "Kötü ve tembel köle! mademki benim sert bir adam olduğumu biliyordun, öyleyse benim paramı faizcilere vermeliydin. Ben de geri gelince onu faizi ile beraber geri alırdım" dedikten sonra, elinde bir talant olan kölenin elindeki bir talantırun alınıp, elinde on talant olan köleye verilmesini emretmiştir. Benzetmenin son kısmında mal sahibi efendinin, bu icraatına gerekçesi de şöyle açıklanmıştır: "Çünkü her kimin varsa, ona verilecektir ve ona arttırılacaktır; kimin yok ise, elinde olanı bile alınacaktır."
Hz. İsa, teşbihte örnek aldığı insanı konuştururken, öğrencilerinin onun söylediklerinden ders almalarını istemektedir. Matta'da anlatılan bu benzetme biraz değişik bir biçimde Luka, 19: 11-26 da aynen anlatılmaktadır. Luka'da paranın, parayı çalıştırmayan köleden alınıp, çalıştıran köleye verilmesini emreden efendiye, etraftan "Efendim zaten onun parası var, niye ona vereceğiz?" diye sorulunca, efendi "Kimde varsa ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak" diye cevap vermiştir. Hz. isa'nın örnek olarak anlattığı adam, kölesine "Niye benim paramı faize verip iki misli para kazandırmadın?" diyerek faizi teşvik etmiştir. Ayrıca "Elinde olana, daha çok verilecek, elinde olmayanın, elinde olan da ondan alınacak ve elinde olana verilecek"
303
denmek sureti ile, hak ve hukuk bir kenara bırakılıp, sadece para kazanma kurnazlığının marifet olduğu şeklinde bir fikir
empoze edilmiştir.
1
Muharref İndileri okuyan Hristiyanlar, Hz. İsa'nın örnek olarak gösterdiği adamın bu sözlerini okuyunca, parayı faize vermenin en uygun kazanç yolu olduğunu anlamaktadırlar. Bugün Babda önemli olan, paranın helâl veya haram olarak kazanılmış olması değil, ne olursa olsun kazanılmış olmasıdır. Parayı kazanmak İçin her yola ve çareye baş vurulabilir. Ayrıca Markos, 4 : 25'de Hz. İsa, "Zira kimin varsa ona verilecektir; fakat kimin yoksa, onda olan da kendisinden alınacaktır" demek süreri üe sömürü anlayışını, sadece örnek gösterdiği kişiye söyletmekle kalmamakta, bizzat kendisinin de bu görüşe iştirak ettiğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Asırlardan beri Batı emperyalizmini besleyen ana kaynak, muharref İndilerdir. İndilerde yazılı olan "Kimde varsa ona daha çok verilecek, kimde yoksa, kendisinde olan da onun elinden alınacaktır." felsefesi, para kazanmada Batılılara hak ve hukuku bir tarafa bıraktırmakta, onîann zihnine sadece para kazanmanın önemli olduğu fikrini yerleştirmektedir. Bu fikirlerle beslenen Hristiyan Batı dünyası, parayı ve serveti elde etmek için her türlü vasıtayı mubah görmekte,ve onu elde etme uğruna her çareye başvurmaktadır.
Yüzyıllardan beri Kilise rahiplerinin önderliğinde köle ticareti yapan, Afrikalı milyonlarca zenciyi Amerika ve Avrupa'ya taşıyıp köle olarak satan Avrupalılar, ticaretini yaparak üzerinden para kazandıkları bu İnsanlara karşı, Hz. İsa'nın benzetmesinde geçen efendinin, kölesine davrandığı gibi davrandıklarını düşünmekte ve bunda herhangi bîr haksızlık görmemektedirler. Başta Asya ve Afrika olmak üzere dünya-
304
nin birçok yerinde, geri kalmış ülkelerin toprak altı ve toprak üstü zenginliklerini işleten Hrisriyan Bati dünyası, bu ülkeleri somürürken, "Onlar fakirdir, fakir olarak kalmalıdır, hatta daha da fakirleştîrilmelidir, çünkü onlar servetlerini değerlendirmeyi bilmiyorlar, bu işi biz biliyoruz, öyleyse bu serveti onlardan almak bizim en tabiî hakkımızdır" diye düşünmektedirler.
Görüldüğü gibi İndilerde, bir yandan komünizme model teşkil edecek İfadeler yer alırken, öbür yandan faizi ve her türlü gayri meşru kazancı mubah sayan, emperyalist düzeni özendirecek pasajlara da rastlanmaktadır.