Kitaplar | Konular | Muhtasar Islam Tarihi

Üzüntü Veren Söylentiler ve Ensârın Ağlaması

Allah Rasûlü'nün Kureyş'e ganîmetleri çokça vermesi, insanların en kıymetlilerinden olan Ensar'ın bâzıları arasında söylentilere yol açtı. Kureyş kabilesinden yeni Müslüman olanlar, harbe ilk defa giriyordu. Kendilerinin ise yıllardır, harplerde, darplerde, cihad hizmetlerinde olduklarını dikkate alarak; "Bu hâl acâiptir. Kureyş'e infak ediyor, bizi ise terkediyor. Kılıçlarımızdan onların kanları damlıyor, Peygamber artık kendi kavim ve kabîlesine kavuştu. Bizimle Medîne'ye döner mi hiç!" diyenler olmuştu.

Peygamber Efendimiz, bu söylentileri duyunca onları toplayarak endişelerini izâle etti ve dedi ki; "Ey Ensar! Ben bu hareketi Kureyş'i İslâma ısındırmak için yaptım. Siz ise dünyâlık, basit şeyler için gazaplandınız. Ben ise sizin imânınıza kefil oldum.

Ey Ensar! Onlar deve ve davar sürülerini alıp diyarlarına giderken, siz Allâhın Rasûlü'nü alıp memleketinize dönmeğe râzı değil misiniz? Sizin kavuştuğunuz, onların elde ettiğinden daha hayırlı ve üstündür."

Rasûlü Ekrem'in bu sorusu, bütün Ensarın beynindeki şüpheleri sildi süpürdü. Hepsi de; "Razıyız... razıyız, Yâ Rasûlellah!" dediler.

Bundan sonra, Rasûlüllah dedi ki: "Hayâtım, yedi kudretinde bulunan Allâh'a yemin ederim ki, eğer hicret olmasaydı ben Ensardan bir fert olmağı tercih ederdim. Eğer bütün halk bir yola dökülse, Ensar da bir yola dökülse, Ben Ensarın gittiği yolu tutardım. Ey Allâhım Sen Ensâra rahmet et. Onların oğullarını ve oğullarının oğullarını bağışla".

İçten gelen bu sözler Ensarın ruhlarına işledi. Gözyaşlarını tutamadılar. Öyle ağlamışlardı ki sakalları bile iyice ıslanmıştı ve hepsi birden; "Biz Allah Rasûlüne râzıyız. Biz ganîmet olarak sana razıyız. Eğer arzu edersen, bütün mülkümüzü de dünyâlık verdiklerine bağışla. Bizim maksadımız, Senin râzı olmaklığındır. Sensiz, dünyâ malı, bize lâzım değildir!" dediler.

Peygamberimiz, onların hallerine çok râzi oldu. Çoluk çocukları için hayır duâlarında bulundu. "Sizinle kıyâmet günü buluşma yeri Havz-ı Kevser'in başı olsun." buyurdu. Böylece Ensârı Kirâm da hoşnut ve mesrûr olarak dağıldılar.

Rasûlü Ekrem, harp işlerini ve ganîmetler mes'elesini bitirdikten sonra, Cîrâne de ihrama girdi. Geceleyin Mekke'ye gelerek tavafını yaptı. Yine, geceleyin Cîrâne'ye oradan da Medîne'ye dönmek üzere harekete geçti. Bütün ordu Medîne'ye sâlimen vardı.


Konular