Kitaplar | Konular | Muhtasar Islam Tarihi

   Mescîd-i Aksâ'dan Semâvât'a

Peygamber Efendimiz, Mescid-i Aksâ'dan Cebrâil ile birlikte semâvâta, göklere yükseltildi. Melekût âlemini seyretti.

Birinci kat semâda çok nûrâni bir zât gördü. Onun sağ ve sol yanında bir takım karaltılar vardı. Sağına bakınca gülüyor, memnun oluyor. Soluna bakınca da ağlıyor, mahzun oluyordu. Peygamber Efendimiz, bu zâtın kim olduğunu tanıyamadı ve merak edip Cibril'den sordu.

Cibril de; "O, Senin ve bütün neslin babası olan Hz.Âdem'dir" diye tanıttı.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, O'na selâm verdi.

O da, Peygamberimizin selâmını şöyle aldı: "Merhaben binnebiyyi vel'veledi'ssâlih (Merhabâ, Ey Peygamber! Ey sâlih evlâd!)" dedi.

İkinci kat semâda Hz.Yahyâ ve Hz.İsâ,

üçüncü kat semâda Hz.Yûsuf,

dördüncü kat semâda Hz.İdris,

beşinci kat semâda Hz.Hârun,

altıncı kat semâda Hz.Musâ,

yedinci kat semâda Hz.İbrâhim'i gördü ki, Beyt-i Mâmur'un kapısında bir kürsî üzerinde oturmuştu. Beyt-i Mâmur'a her gün yetmişbin melek girer, her girene de kıyâmete kadar geri dönmek sırası gelmezdi.

Cebrâil yedinci kat semâdan Peygamber Efendimizi alıp öyle bir fezâya çıkardı ki, Peygamberimiz orada, kaderleri yazan kâlemlerin cızırtılarını duyuyordu. Daha sonra Peygamber Efendimize, Sidretü'l Müntehâ safhası açıldı.

Cebrâil; "İşte burası Sidretü'l Müntehâ'dır, benim seyâhat sahâmın bittiği yerdir. Artık ben, buradan öteye gidemem. Gitmem için bir adım atacak, bir adım ileri geçecek olursam yanarım. Benim bünyem buradan öteye seyâhata mütehammil değildir." deyip orada durdu.

Peygamber Efendimiz; "Peki ne olacak, buradan öteye ben ne ile gideceğim?" diyordu ki, ufkun açıldığını, önüne bir Refref (mânevi bir asansör) konulup buyur edildiğini gördü. Bu ânı, merhum Süleyman Çelebi şöyle ifade ediyor:

«Söyleşirken Cebrâil ile Kelâm,

Geldi refref önüne, verdi selâm.»

Mî'râc'da, Peygamber Efendimize her an bir âlem gösterilmiş, gezdirilmiş, sevdirilmiş ve çok memnun, hayretler içinde kalarak Mevlâ'dan bu hayretlerinin tezyîdini dilemiştir.

Peygamberimiz; "Ben, Mîrâc'dan daha güzel bir şey görmüş değilim." buyurmuşlardır.


Konular