Kitaplar | Konular | Muhtasar Islam Tarihi

   Sıra Anlaşmanın Yazılmasına Gelmişti

Anlaşmanın şartlarını Hz.Ali yazmağa başladı. Müşrikler, baş tarafa «Bismillâhirrahmânirrahîm» yazılmasına razı olmadılar, sâdece «Allah adıyla» yazılmasını kabul ettiler.

Daha sonra Allah Rasûlü Hz.Ali'ye; "Bu, Allâh'ın Rasûlü Muhammed ile Süheyl bîni Amr arasında barıştır." kelimelerini yazdırınca,

Süheyl buna îtiraz etti ve, "Biz eğer senin Rasüllüğünü kabul etseydik niye Sana muhâlefet edelim? Niye sizi Kâbe'yi ziyâretten men edelim?" dedi.

Rasûlü Ekrem; "Siz tekzib etseniz de Ben yine Allâh'ın Rasûlüyüm. Yâ Ali! Süheyl'in dediği gibi muahedeyi «Abdullah'ın oğlu Muhammed» diye yaz" dedi.

«Allâh'ın Rasûlü» kelimelerini silmek Hz.Ali'ye çok ağır geldi. Silemedi. Kenara çekildi. Bu sefer Rasûlü Ekrem onu kendi eliyle sildi. Hz.Ali de «Abdullah'ın oğlu Muhammed» diye yazdı.

Tam bu anlaşmanın akdedildiği esnâda, Süheyl'in oğlu Ebû Cendel Mekke'den kaçarak bağlı olduğu urganlar ile Müslümanların yanına geldi. Daha önce babası, onu, Medîne'ye hicretten menetmişti. Kâinâtın Yüce Peygamberi, Ebû Cendel'e babası Süheyl'in önünde şöyle dedi: "Biz bir ahid verdik, o kavim de bize ahid verdi. Verdiğimiz sözden geri dönmeyiz. Sen sabret. Allah zayıflarla dâimâ beraberdir."

Genç ise çok müteessir oluyordu.

Allâh'ın Yüce Peygamberi muâhede şartlarını imzalayınca, Eshâbına saçlarını traş etmelerini, kurbanlarını kesmelerini ve ihramdan çıkmalarını söyledi.

Bunları duyan Müslümanlar tavaf ümidini kaybetmediklerinden ihramdan çıkmıyorlardı. Allâh'ın Rasûlü bu duruma kızarak zevcesi Ümmü Seleme'nin yanına girdi ve şöyle dedi: "Müslümanlar dediğimi yapmadılar. Helâk oldular."

Ümmü Seleme Allah Rasûlünü teskin etti. "Sen önce traş ol, kurbanını kes, ihramdan çık, onlar da arzularının bu sene tahakkuk edemeyeceğini görürler, Sana uyarlar" dedi.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz çadırından çıktı. Devesini kurban edip başını traş ettikten sonra ihramdan çıktı. Müslümanlar da O'na uyarak kurbanlarını kestiler ve saçlarını traş ettiler.

Bu hâdise bize, amelin sözden daha hayırlı ve müessir olduğunu gösteriyor.

O sırada esen bir rüzgar onların saçlarını alarak haremi şerife doğru götürüyordu. Buna çok sevindiler. Bu Allah tarafından emellerine nâil olmak için estirilmiş bir rüzgardır dediler.

Rasûlü Ekrem'in Hudeybiye yolculuğu ve muâhede yirmi gün sürdü. Peygamberimiz ve Eshâbı Medîne'ye dönerken, yolda, yakında gelecek büyük fethi müjdeleyen Fetih Sûresi nâzil oldu. Sevindiler. Fetih Sûresi nâzil olduğuna göre, istedikleri belde olan Mekke'yi muhakkak fethedeceklerdi.


Konular