Kitaplar | Konular | Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar
KIRAAT
1 - Soru: Bir namazın birinci rekatinde bir surenin sonundan okuyan kimse, ikinci rekatinde başka bir surenin sonundan okuyabilir mi? Böyle yapmasında bir kerahet var mıdır?
Cevap: Bu şekilde okumakta herhangi bir mahzur ve mekruh yoktur.
2 - Soru: Namaz kılan bir kimse, ikinci rekatte birinci rekatte okuduğu sureden daha üstten bir sure okusa, mekruh işlediğini anlayıp ilk rekatte okuduğu surenin önündeki bir sureyi okursa bu kimseye secde-i sehiv lazım gelir mi?
Cevap: Okumaya başladığı sureyi bırakmaz. Böyle bir yanılmadan dolayı da sehiv secdesi gerekmez. Zira bu gibi tertibe riayetsizlik, tenzihen mekruhtur.
3 - Abdürrahim Fetvalarından: "Fatihayı okuduktan sonra bir surenin sonundan birkaç ayet okunsa kerahet yoktur" (H.Ec. c. 1/10)
Açıklama: Bu yanılma ile, manada fahiş bir bozukluk olmamakla vacip yerine gelmiş olur. Okunan kısmın, bir surenin evvelinden, orta veya sonundan seçilmiş olmasında kerahet yoktur.
4 - Behce Fetvalarından: "İmam (namazda Kur'an okurken) tutulsa, cemaatten biri de okunan yerden imamı feth (hatayı düzeltme)de bulunduğunda, imam okuyup tamamlasa namazları fasid olmaz" (H.Ec. I/11)
Açıklama: İmam, Kur'an-ı Kerim'den ezberinde olan en pişkin yerleri okumalı; yanıldığı yeri doğrultmaya cemaati mecbur bırakmamalıdır. Şayet namaz caiz olacak kadar okumuş ise rükua varmalı, aksi halde bir başka yerden okumalıdır. Buna da imkan bulamazsa cemaat içinden biri, imamın yanlışını söyler, o da bu ikaza uyarak hatasını düzeltirse namazları fasid olmaz.
5 - Soru: Bazı kimseler, namazdaki acemiliği yüzünden, okuyacağı sureyi daha bitirmeden rükua varmakta ve bu yüzden surenin bir kısmı, rükuda bitmektedir. Bunda dini bir mahzur var mıdır?
Cevap: Kıyamdan başka bir yerde Kur'an okumak mekruhtur. Bu noktadan hareketle rüku ve secdede Kur'an okunmasının kerahati anlaşılmaktadır. Bu iş de mekruhtur.
6 - Soru: Sabah namazının farzını kılarken, ikinci rekatte unutarak, Kur'an okumadan rükua giden kimsenin nasıl hareket etmesi gerekir?
Cevap: Rükudan kalkıp Kur'an okumayı yerine getirip tekrar rükua gitmesi gerekir. Eğer Kur'an okumazsa namazı fasid olur.
7 - Abdürrahim Fetvalarından: "Yatsı namazının ilk sünnetinde, ka'de-i uladan ayağa kalkınca "Sübhaneke", "Euzü" ve "Besmele" okuması gerekir" (H.Ec. 1/10)
Açıklama: Her namaza başlandığında Sübhaneke okumak sünnet olduğu gibi, sünnet-i gayri müekkede bulunan ikindi ve yatsı namazlarının sünnetleri ile Teravih namazında ka'de-i uladan kalkınca Sübhaneke okumak ve peşinden Euzü Besmele çekmek sünnettir.
8 - Soru: Bazı camilerde ilk sünnet ile farz arasında, yani kametten önce, üç defa ihlas okunuyor. Bu sıra namaz kılanlar da oluyor. Okumak caiz midir?
Cevap: İhlas okunmasına dair emredici bir hüküm yoktur. İhlas okunmasında ecir vardır, fakat bahsettiğiniz gibi, adet haline getirip okumak yerine terki daha evladır.
9 - Soru: Namazda alışkanlık haline gelmiş bir huyum var. Her sure için besmele çekiyorum. Bu davranışım sakıncalı mı? Bir de namazda okunacak Fatiha'ya "Euzü ve Besmele" ile mi başlanılacak, yoksa yalnız besmele kafi mi?
Cevap: Hanefi mezhebine göre, namazda sure okumaya başlarken besmele okunmaz. Namazın ilk rekatinde, Sübhanekeden sonra "Euzü" ve "Besmele" okunur. Daha sonraki rekatlarda sadece "Besmele" okumak kafidir.
10 - Soru: Namazdan sonra Ayetü'l-Kürsi'yi okuyanca bazı kimseler tesbihe üflüyorlar. Bu neden yapılmaktadır ve yapılması şart mıdır?
Cevap: Böyle bir şart yoktur. Tesbihe üflenmesi de yanlıştır. Şayet üfleyecekse, Huu, diye kendi göğsüne üflemesi münasip olur.
11 - Soru: Namazda zammı sure okurken takıldım. Geriden aldımsa da okuyamadım. Başka bir sure okuyabilir miyim? Okursam bir şey lazım gelir mi?
Cevap: Namaz caiz olacak miktarda okumuş iseniz rüküa gidersiniz. Şayet hiç okumamış iseniz ezberinizde olan başka bir yerden okursunuz. Bundan dolayı bir şey lazım gelmez.
12 - Soru: "İmam ve Müezzin, Cemaat ve Cemiyetler Hakkında Birkaç Uyarı" adlı kitapta beş vakit namazların sünnetleriyle farzı arasında ihlas okunmasının bid'at olduğu yazılı. Bu konuda bizi aydınlatınız.
Cevap: Bir zamanlar Çorum uleması da bid'at olduğunu söylemiş ve onların sözleri diğer Osmanlı uleması tarafından kabul edilmişti.
13 - Soru: Namazların farzlarında okunacak Kur'an-ı Kerim'in miktarını belirtirken çözemediğimiz bir tabir var. "Tıval-i mufassal", "Evsat-ı mufassal" ve "Kısar-ı mufassal" tabirleri hangi sureleri içine almaktadır?
Cevap: "Tıval" kelimsi tavil'in cemilenmiş şeklidir. Tavil ise "Uzun" manasına gelmektedir. "Mufassal" lafzı ise, fasıllan çok olan manasına gelmektedir. Bu sureler şöyle tasnif ve tesbit edilmiş bulunmaktadır: "Tıval-i mufassal", Sure-i Hucürat'dan Büruc Suresi'ne kadar olan surelerdir. Tarık Suresi'nden "Lem yekun" suresine kadar olan surelere "Evsat-ı mufassal" adı verilmektedir. Bundan itibaren nihayete kadar olan surelere ise "Kısar-ı mufassal" denilmektedir.
14 - Soru: Bir kimse, Sübhaneke'den sonra Fatiha'yı okumadan rükua gitmiş olsa nasıl hareket eder?
Cevap: Geri kalkıp, önce Fatiha'yı, onu takiben sure veya ayetlerden caiz olacak miktar Kur'an okumayı yerine getirir ve tekrar rüku yapar. Evvelki rüku muteber olmamıştır. Şayet rüku tekrarlanmazsa namaz fasid olur. Çünkü rüku gibi mükerrer olmayan rükünler arasında tertibe riayet farzdır. Önce kıraet sonra rüku ifa edilmesi lazımdır.
15 - Soru: Farz namazların ancak iki rekatinde kıraat farz kılındığı halde, nafilelerin her rekatinde farz olmasının hikmet-i sebebi nedir?
Cevap: Nafilelerin her iki rekati müstakil bir namazdır. Bu sebeple her rekatinde kıraat farz kılınmış olmaktadır.
16 - Soru: Vitir, Hanefi mezhebine göre, vacib bulunduğu halde neden her rekatinde kıraat farz olmaktadır.
Cevap: Vitir namazının sünnet olduğu ictihadında bulunan müctehidlere göre, her rekatinde kıraatin farz olmasının sebebi açıktır. Vacib olduğu ictihadında olan müctehidlere göre, her rekatinde kıraatin farz olması ihtimali dikkate alınmış ve ihtiyatla hareket edilmiş olmaktadır.
17 - Soru: İmamla namaz kılarken selam vereceğimiz sırada imam selama başlayasıya kadar olan vakit içerisinde "Rabbena" duasını tekrar tekrar okuyabilir miyim?
Cevap: Okuyacağınız dua ve tesbihatı çabuk bitirip de tekrarlamak yerine ağır ağır okuyup imama ayak uydurmanız daha münasip bir hareket olur.
18 - Soru: Sabah namazından sonra okulan "Lev enzeina" ayetlerinden önce üç kere okunan "Euzü billahissemiıl-alimi mineşşeytanirracim" şeklindeki istiaze neye istinaden okunmaktadır?
Cevap: Tirmizi'nin Ma'kıl bin Yesar'dan rivayet ettiği bir Hadis-i Şerife müsteniden okunmaktadır. Hadis-i Şerifte şöyle ifade edilmektedir; "Kim sabaha erdiğinde üç defa "Euzü billahissemiıl alimi mineşşeytanirracim" der ve sure-i Haşrin sonundan üç ayet okursa, Allah (cc) da buna karşılık olarak yetmiş bin meleği (o kimseye) müvekkel kılar."
19 - Soru: Bir imamımız var. Namaz kıldırırken iyice dikkat ediyorum. Fatiha'daki "İyyake" kelimesini tek ya ile okuyor. Kendisini uyarıyorsak da, "İmam bildiğini okur" kabilinden bir değişiklik olmuyor. Bu imamın arkasında kıldığımız namazlar fasid olur mu?
Cevap: Bu şekilde okuması doğru olmamakla beraber, namazı bozacak seviyede bir yanlış değildir. Zira, şeddesiz bir harfi şeddeli olarak okumak veya şeddesiz bulunan bir kelimeyi tek harf olarak telaffuz etmek namazı ifsad etmez. (Büyük İslam İlmihali, Namazla ilgili bölüm, madde: 439)
20 - Soru: Bir imam, "Semia..." yerine "Semie" okusa hüküm nedir?
Cevap: Böyle bir okuyuş doğru olmamakla beraber namazı ifsad etmez. Kalın okunacak bir harfi ince, ince okunacak bir harfi kalın okumakta umum belvâ vardır. (Büyük İslam İlmihali, Namazla ilgili bölüm, madde: 439)
21 - Soru: İmamın okuyuşunda namazı bozan bir hususu cemaat cahil olup anlayamasalar iktida eden cemaatin namazı fasid olur mu olmaz mı?
Cevap: Cemaatin, cahilliği bir mazeret sayılamaz. Namaz bozulmuş olur.
22 - Soru: Bir kimse Kur'an-ı Kerim'i okurken "sin" ile peltek "se"yi ayırt edemiyor. Bu kimsenin imamlık yapması sahih ve caiz midir?
Cevap: İmamlığın şartlarından biri de dilde bu gibi özürlerin bulunmamasıdır. Bu itibarla, bahsi geçen kimsenin imamlık yapmaması gerekir.
23 - Soru: Bir kimse namaz kıldırırken surede veya ayette (f) yerine (vav), (ha) yerine (hı) okusa, esre yerine üstün, üstün yerine ötre okusa namazı sahih olur mu?
Cevap: Namazın sahih veya fasid olduğu, manada bozukluk olup olmamasına bağlıdır. Siz bunu bir örnekle belirtmediğiniz için kesin bir şey söylememiz mümkün değildir.
24 - Soru: Bir kimse, giyilmesinde kerahet bulunan ipek takke ile namaz kılacak olsa namazı fasid olur mu?
Cevap: Namazı fasid olmaz. Ancak kerahet olan bir şeyi ihtiyar ettiğinden dolayı edebe aykırı hareket etmiş olur.
25 - Soru: İmamdan önce secdeye giden kimsenin namazı hakkındaki hüküm nedir?
Cevap: İmama uyan bir kimse secdeye, imam başını rükudan kaldırdıktan sonra varmış ve imam, o secdede iken yetişmiş ise, imamın ve muktedinin secdedeki ortaklıkları sebebiyle, o kimsenin namazı sahih ve fakat imamdan önce secdeye vardığı için mekruh olur. Eğer imam, o kimse secdede iken onun secdesine yetişmiş olmazsa bu kimsenin namazı sahih olmaz. (Nimetü'l-İslam, s. 486)