Kitaplar | Konular | Kalplerin Keşfi
Çalgi Dinlemek
Kadi Ebû Tayyib Taberi, Safii\'den, Mâliki´den, Ebû Hanife\'den ve bunlardan baska daha bir gurup âlimden çalgi dinlemenin haram oldugunu bildiren sözler rivayet etmektedir.
Imâm-i Safii «Adâb-Ül Kaza» adli eserinde
«Sarki söylemek bâtila yakin, makruh bir eglencedir. Onun ile çok mesgul
olan, sahidligi kabul edilmez bir sefihdir» buyurur.
Ebû Tayyib buyurdu ki:
«imâm-i Sâfii ve arkadaslarina göre, insanin yakini olmayan bir kadinin sesinden sarki dinlemesi kadin ister meydanda, Ister perde arkasindan söylesin, ister hür, ister köle olsun kesinlikle caiz degildir»
Safii\'nin kendisi
«Halki toplayip cariyesinden sarki dinleten kimse, sahidligi kabul edilmez bir sefihdir» der.
Yine bildirildigine göre Imâm-i Safii , kamisla tirampet çalmayi kerih görür. Bu Kur\'an-i Kerim\'i dinlemekten alakoymak için, zindiklarin icâd ettigi bir hareketdir demistir.
Bu bahisde Imâm-i Safii buyurdu:
Peygamber´imizin Sünneti\'nin isigi altinda diger oyunlara nazaran tavla oynamak daha mekrûhdur. Satranç oynamayi da hos karsilamam. Bütün oyun çesitlerini mekruh görürüm. Çünki oyun, dindarlara ve mürüvvet sahiplerine yakisan bir is degildir.»
Imâm-i Mâlik sarki söylemeyi yasaklayarak «Insan bir câriye satinalsa da sarkici oldugunu görse, yaptigi alis-verisi tek tarafli olarak bozup cariyeyi geri verebilir»
Imâm-i Mâlik\'ih bu kanâatini. Ibrahim Ibni Sâid hariç, diger Medine âlimleri paylasmaktadir.
imâm-i Azâm\'a (Allah Ondan razi olsun) gelince. O da sarki dinlemeyi günâh görüp, mekruh saymistir. Süfyan-Üs Sevrî, Hammad, Ibrahim. Sabi ve benzeri Küfe\'li âlimler de (Allah cümlesinden razi olsun!} bu görüstedirler.
imamlarin yukardan beri siralanan görüsleri. Kadi Ebû Tayyib-ut Taberi\'den nakledilmistir.
Ebû Tâlib-i Mekkî ise, bazi âlimlerin sarki dinlemeyi mubah saydiklarini naklederek «Sâhâbilerden Abdullah Ibni Cafer. Abdullah Ibni Zübeyr. Mugire Ibnî Sube. Muâviye ve baskalari sarki dinlemislerdir.
Ilk müslümanlar arasinda sahâbi ve tabiinden bir çoklari bunda bir mahzur görmemislerdir. Ileri gelen Hicâzlilar simdi de Mekke\'de Tesrik günleri gibi Allah\'in ibâdet ile geçirilmesini emretmis oldugu belirli günlerde bile sarki dinlerler.
Medine\'liler de bu konuda Mekkeliler gibi davranmaktadirlar. Bu is zamanimiza kadar böyle gelmistir. Görev zamanina kavustugum Kadi Ebû Kervan\'in halka sûfiler için hazirlanmis besteler çalan cariyeleri vardi.
Ata\'nm sarki söyleyen iki cariyesi vardi. Dostlari bunlari dinlerdi. Ebû Kasan Ibni Seiim\'e «Sen sarki dinlemeyi nasil yasaklarsin ki, Cüneyd-ül Bagdadî, Sirri Sakati ve Zunnûn-u Misrî sarki dinlerlerdi» denilmis, o da: «Ben onu nasil haram görebilirim ki, benden daha hayirli olanlar bile bunu caiz görerek dinlediler, demistir.
Abdullah Ibni Cafer sarki dinler, sadece sarki dinlerken oynamayi caiz görmezdi.»
Rivayete göre Yahya Ibni Muâz buyurdu ki: «Biz üç seyi kaybettik, onlari göremiyoruz, ben bunlari tek - tük görüyorum:
1 ? Iffet ile birlikte yüz güzelligi,
2 ? Dine baglilikla birlikte güzel söz,
3 ? Vefa ile birlikte dostluk»
Ben bu naklettiklerimi aynen Haris El - Muhâsibî\'ye dayanarak belirten bir kitabdan okudum. Bu sözlerinden, onun takva sahibi, dini bahislerde titiz ve ehil olmasina ragmen, sarki dinlemeyi caiz gördügü anlasilir.
Sarki dinlemeyi izin veren Ibni Mucahid haksiz davetlere icabet etmezdi. Buradan bir takim ulemanin lehde, aleyhde sözleri çikarilmistir.
Ibni Cûreye sarki dinlemeye ruhsat vermis. «Kiyamet günü sarki dinlemek seveplardan mi, yoksa günahlardan mi sayilir» diye bir soruya su cevabi verir, ne sevap amellerden sayilacak ve ne de günâh olan amellerden. Çünki bu bos söz söylemeye benzer. Ulu Allah (C.C) «Allah, maksatsiz yere yaptiginiz yeminlerden dolayi sizi mes\'ûl tutmaz» buyurmustur.
Bu husûsde çesitli görüsleri naklettik. Uygulayacagi gerçegi arayanlar söz uzadikça görüslerin çatistigini görerek ya hayrette kalirlar yahud da kendi arzulari istikametinde olan bir görüse meylederler. Bu davranislarin her ikisi de kusurludur. Isin dogrusu, hakki, hakikat usulü ile aramaktir. Bu da mahzurluk ve mübâhlik bakis acisi altinda yürütülecek arastirmalarla olur. (Bu hususda, kesin hüküm bildiren Hadis\'i Serifler mevcuddur, lâkin buraya alinmamis. Bununla birlikte, eserin tamâmi, hattâ bir sonraki bölümü okundugunda, bu husûsda kesin hükmün mevcûd oldugu görülecekdir: Münekkid)