Kitaplar | Konular | Hadis Tarihi
11- Bir Hadîsi Birden Fazla Senedle Rivayet
Hadîs ulemasının, rivayet ve dolayısıyla hadîs karşısındaki titizlik ve hassasiyetini gösteren bir diğer âdâb, farklı senedleri olan bir hadîsin rivayetinde kendini gösterir. Muhaddis, bir hadîsi rivayet ettikten sonra, aynı hadîsi ikinci bir senedle daha irad etmek istediği zaman, metni aynen zikretmeyip "mislehu (öncekinin metni gibi)" veya "nahvehu (öncekine benzer)" der geçer. İşte bu kısaltmayı bazı muhaddisler doğru bulmazlar. Metin tıpatıp aynı olsa bile senedden sonra elfazın da zikri gerekir derler. Şu'be'nin: "Fülan fülandan onun mislini rivâyet etti demek kifayet etmez" dediği belirtilir. Ayrıca, Şu'be'nin: "Fülan fülandan benzerini (nahvehu) rivayet etti demesi de rivâyette şekdir" dediği kaydedilir.
Kısaltma ile ilgili ikinci bir görüş daha var. Buna göre, râvinin şeyhi zabt yönünden kuvvetli, hıfzı yerinde, kelimelerin birini diğerinden tefrik hususunda, güçlü, rivayet ettiği şeyin kelimelerine bile dikkat edecek hassâsiyette sika birisi ise, ikinci senedde metin vermemesi câizdir. Bu vasıflar yoksa, câiz değildir, her bir senedde metni de ayrı ayrı zikretmesi gerekir. Süfvân-ı Sevrî bu görüştedir.
Üçüncü bir görüş Yahya İbnu Main ve Hâkim'e aittir. Buna göre râvinin şeyhi, sayılan vasıfları taşıyorsa "mislehu (öncekinin misli)" demesi câiz "nahvehu (öncekinin benzeri)" demesi gayr-ı câizdir. "Mislehu (öncekinin mislidir)" diyebilmek için metinlerin lâfzan aynı olduğuna cezmetmek gerekir. Metinler sâdece mânen müttehid ise nahvehu demesi câiz olur.
Hâtibu'l Bağdâdî, bu tefriki yapanların rivâyet-i bilmâna'ya cevaz vermeyenler olduğunu, cevaz verenlerin böyle bir tefrike gitmediklerini, nahvehu ve mislehu kelimelerinin müteradif olarak kullandıklarını belirtir.
Nahvehu ve mislehu tâbirleri bilhassa Sahîh-i Müslim'de çok geçer. Müslim hazretleri bir hadîsin bütün senetlerini bir arada vermek prensibinde olduğu için senetleri verdikten sonra metinler birbirine yakınsa metni tekrar etmez, dikkat çekmeye değer bir farklılık varsa, senedi verdikten sonra o farklılığa dikkat çeker, onu kaydeder. [108]