Kitaplar | Konular | Dört Incil Farkliliklari ve Celiskileri
1- ÎNCÎLLERİN TEKLİCî VEYA ÇOKLUĞU MESELESİ
Hristiyanlara göre, gerçekte Hz.îsa'nın hayatını ve öğretilerini ihtiva eden tek bir incilin, farklı yazarlar tarafından kaleme alınan ve esasta birbirine benzeyen dört ayrı nüshası vardır. Bunlar; Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İndileridir, incelemiş olduğumuz İngilizce, Fransızca, Arapça, ve Türkçe olarak basılmış Kitab-ı Mukaddeslerin, Yeni Ahid bölümlerinde yer alan indilerin başlarında, yukarıdaki görüşü teyid eder şekilde "incil, Matta'ya Göre", İncil, Markos'a göre" şeklinde başlıklar yer almaktadır(l). Acaba gerçek böyle midir? Esasta tek olan bir incilin sadece dört ayn yazması mı vardır? Daha Önce sorduğumuz gibi gene soruyoruz. Acaba bu dört ayrı yazar tarafından kaleme alınan İncil nüshaları arasındaki farklılıklar önemsiz midir? M.S. ikinci yüzyıldan itibaren, Hristiyanlann ellerinde bu dört yazara ait olan dört İncilin dışında başka yazarlara ait çok sayıda incilin var olduğunu. İndiler arasında büyük farklılıklar bulunduğunu, Ori-gen'in Celcus'a verdiği cevaptan anlamaktayız(2).
Hristiyanlann iddialarının aksine, Hrİstiyan dünyasında ikinci asırdan beri görülen bu çok sayıda înciller üzerinde, onların sahihlikleri veya sahtelikleri üzerinde birçok münakaşaların yapıldığını tesbit ediyoruz. Hristiyanlar, bu încillere "apokrif İnciİler" yani sahte İnciller adını vermişlerdir.
1) Deniş Oatk,Sireiu'l-Mesilt ve Tealîmuh, s.15
2) Macleod Yearsley, The Slory ofthe Bible, p. 105
148
Hristiyanlarca sahih kabul edilen bu dört İncilden özellikle üç sinoptik İncil ile Yuhanna İncili arasında metin ve muhteva bakımından büyük farklılıklar vardır. Bu konuya ilerde daha geniş olarak temas edeceğiz.
Otantik kabul edilen dört İncilin dışında kalan ve apokrif olarak nitelenen diğer İndileri ele almadan önce, tekrar ilk İncil konusuna temas etmek gerekiyor. Hristivan kaynaklan tetkik ettiğimiz zaman, bugün elde mevcut olan Matta incilinden önce yine aynı Matta tarafından yazılmış başka bir Matta İncilinin var olduğunu tesbît etmekteyiz. Matta'nın bu İnciline sözler ma'nasına gelen "Logia" ismi verilmişti. Rivayete göre Matta, Logiayı bizzat HzJsa'nın vaazlarında ondan duyduğu sözlerden derlemişti(3). Zaman zaman Kilise tarafından çıka-nlan apokrif kitaplar listesinde Matta İndli de yer almışhr(4).
VVilliam Ramsey'e göre Logia, HzJsa'nın çarmıha gerilmesinden önce yazılmış olmalıdır(5). Çünkü bu kitapta çarmıh olayı anlatılmamaktadır. Bundan, onun Matta tarafından, Hz. İsa daha dünyada iken yazıldığı anlaşılıyor.
E. Kellet'e göre Matta, Loigayı Hz.Isa dünyadan ayrıldıktan sonra y azmıştı r(6}. Ona göre, Hz.îsa'nın dünyadan ayrılmasından sonra, ilk müminler nesİi yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlayınca. Matta böyle bir kitap yazma ihtiyacını his-sçfcmiştir.
Batılı kaynakların belirttiğine göre, ayrıca Hz.tsa'nın sözlerini İhtiva eden, ancak Logiadan biraz daha geniş ikinci
3) G.P.Fisher, Essays on The Supernatural Origins ofChrisıİanify, p.156
4) Arthur C.Headlam, The Life and Teaching ofthe Jesus the Christ, London,1924,p.l5
5) A.C.Headlam,a.g.e^. 18
6) E.E- Kellet, A ShonHistory ofReügions, Baltimore,1962,p.l69
149
bir metin daha vardı ki, buna Batılılar, Almanca kaynak ma'nasma gelen "QueIJe" kelimesinden kısaltarak kısaca "Q" metni ismini vermişlerdir. Bu metnin de Logia gibi orjinal nüshası kaybolmuştur. Harnack elde mevcut bazı yazmalara dayanarak bu metni yeniden inşa etmeye çalısmıştır(7). Q metni de Dört încilden önce ortaya çıkmıştır. Bu iki metinden ayrı olarak Markos'a ait üçüncü bir metnin daha var olduğu haber verilmektedir ki bu incil, bugün elde mevcut olan Mar-kos incili değildir. Markos devamlı olarak Petrus ile birlikte dolaşmış, bu sırada ondan işittiklerini düzensiz bir şekilde yazmış ve böylece, bu ilk Markos İncili ortaya çıkmıştır(8).
Banlı İncil araştırmacıları, Matta'nın Logiasının mı, yoksa Markos'un ilk incilinin mi önce yazıldığı konusunda kesin bir karara varamamışlardır. VVellhausen'e göre Markos'un Ön İncili, Matta'dan Önce yazılmıştır(9). Bu üç metnin dışında, dört İncil kaleme alınmadan önce yazılmış bazı İndiler daha vardı ki, bunlar ilk müminler tarafından yazılmışlardı. Ancak bunların akıbeti, yukarda bahsedilen üç metnin akıbetine uğramış ve bunlar da yok olmuşlardır(lO).
Şimdi sormak gerekir: Logia, Q metni, Markos'un ilk İncili ve diğer kaybolan înciller, bugün Yeni Ahidin içinde yer alan dört încilden farklı değil miydiler? Markos, Petrus'un mütercimi olarak onun vaazlarını Yunancaya çeviren kişi olduğuna göre, bu İİk Markos İncilinin gerçek yazan Markos mu, yoksa Petrus mu? Apokrif kitaplar listesinde Petrus'un
7) E.
S) WX-Lowıher Clarke, Concise Bible Commentary, p. 693; Raymond C. Knox, Knowing ıhe Bible, New York, 1927, p. 177
9) A. C, Headlam, a.g.e., s.18
10) E.E.Kellet,a^.«.,s.l71
150
încili de yer aldığına göre(ll), acaba bu İncil Markos'a atfedilen İncil olabilir mi? Yine acaba Petrus vaaz ederken, Matta'nın Logiasından istifade ediyor muydu? Logia ile Markos'a nisbet edilen bu İncil arasında tam uyum var mıydı? Ayrıca Q metni nedir? Bu metin neleri ihtiva ediyordu? Bazı araştırmacılar, Q metninin. Havarilerin hatıralarında yer alan, onlardan itibaren ağızdan ağıza intikal eden ve Hz. İsa'nın söz ve mesellerim kapsayan konuşmaların, notlar şeklinde yazılması sonucu oluşmuş bir kolleksiyonun, kitap şeklinde düzenlenmiş halinden ibaret olduğunu söylüyorlar(12). Yine bazı rivayetlere göre Matta Üe Luka, Incsllerini yazarken Q materyalinden faydalanmışlar, fakat Matta'nın istifade ettiği Q metni ile, Luka'nın istifade ettiği Q metni birbirinden farklı imiş. Neden Q metninin iki farklı nüshası olsun? Bazıları bunu, ayrı ayrı kişilerin farklı şekillerde Q metnini Yunancaya tercüme etmiş olmasına bağlıyor. Dolayısı ile Matta, ayrı bir Q tercümesinden, Luka da ayrı bir Q tercümesinden faydalanmış oluyor(13).
Görüldüğü üzere, Yeni Ahidde yer alan dört İncilin dışında, onlardan önce ortaya çıkmış başka înciller mevcuttur. Bunların varlığını bizzat Hristiyan kaynakları teyid etmektedir. Bu konuda en açık delili Luka İncilinde bulmaktayız. Bu înciller konusunda Luka şunları söylemektedir: "Aramızda vaki olmuş şeylerin hikayetmi, başlangıcından gözleri ile görenlerin ve kelâmın hizmetçisi olanların bizlere naklettiklerine göre tertip etmeğe çok kimseler giriştiklerinden, ben de baştan beri hepsini dikkatle araştırıp tahkik ederek ey faziletli Te-ofiJos! olduğu.gibi sırası ile sana yazmayı münasip gör-
11) G.P.Fisher,a.g.e..s,194
12) E.E.Kellet,«.g.e.,s.l69
13) ErnesL R. Tratlner. Önravelling the Book ofBooks. p.292
151
düm"(14). Bu ifadeye göre pekçok kişi, Hz. isa hakkında gördüklerini, duyduklarını tertip etmiş, kitap halinde yazmış, yani incil yazmışdır. Bu kitapları tertip edenler, iki üç kişiden ibaret değildir. Tabir aynen "pekçok kimseler" olduğuna göre, bunların sayılarının üç dörtten çok fazla olması gerekiyor. Dört İncilden sadece iki tanesi (Matta ve Markos), Lukadan önce yazıldığına göre bu "pekçok kimseler"den, kastedilen ö-bür yazarlar kimlerdi? Hristiyanlar bu sorulara hiç cevap vermemeyi tercih etmektedirler. Luka'mn ikrarı ile ortaya bir gerçek çıkıyor. Luka'dan önce Matta ve Markos'un dışında başka İncil yazarları mutlaka vardı.
Dört İncil yazılmadan önce, var olduğunu tesbit ettiğimiz bu indiler arasında, acaba Kur'an-ı Kerimin varlığından bahsettiği Hz.Isa'ya nazil olan incil var mıydı? Ibn Hazm'a göre, başlangıçta böyle bir İncil mevcut iken, birinci ve ikinci asırlarda Hristiyanlara yapılan zulüm ve baskılar yüzünden, bu tam olarak açığa çıkamamış ve bu incilin yazılması ve muhafaza edilmesi imkânsız hale geldiğinden, bir süre sonra ortadan kaybolmuştur. Bu incilin büyük kısmı kaybolmuş, ondan sadece bazı kısımlar Hristiyanlann ellerinde kalabilmiş-tir(15).
ilk üç asır içinde Hristiyanlara yapılan şiddetli baskılar, İndilerin yazılmasına fırsat vermemiştir. Bu baskı döneminde İncilden veya diğer kutsal metinlerden her hangi bir şeyi yazdığı tesbit edilenlere, idare tarafından büyük cezalar veriliyordu. O dönemde incil yazanların ve bu kitabı elinde bulunduranların ağır işkencelere maruz kalmaları, İncilin yazılmasını oldukça güçleştiriyordu. Ayrıca hükümet kuvvetleri
14) Kitab-ı Mukaddes, Luka.l :l-3
15) Ebu Muhammed Ali b. Ahmed b. Hazm ez-Zahirî, el-Faslfl'l-Milel ve'l-Ehva've'n-Nifıal, C.H, Kahire, ?, s. 4
152
tarafından yapılan aramalarda evinde, işyerinde veya kendi üzerinde bu yazmalardan her hangi birşey bulunduranlar şiddetli takibata uğradıkları gibi, bulunan bütün yazmalar anında imha ediliyordu. Bu yüzyıllar, adeta incil nüshalarının arandığı ve bulunduğu takdirde hemen imha edildiği bir dönem idi. Bu durumda İncili muhafaza etmek İçin, Hristi-yanların bu kitabı ezberlemekten başka çareleri kalmıyordu. Fakat onların üzerindeki hükümet baskısı, İncili kolayca ezberlemelerine de imkân tanımıyordu. Ayrıca Hz. İsa'nın tebliğ süresinin çok kısa oluşu. Havarilerin ve diğer talebelerin incili ondan dinleyerek ezberlemelerine fırsat vermemişti. İncili, Havarilerin tam olarak ezberleyebildiklerini kabul etsek bile, onun Havarilerden sonra gelen nesillere tam olararak intikali bir eğitim işini gerektiriyordu. O dönemde mevcut baskı yüzünden bunu gerçekleştirmek kolay olmadı. Bütün bu menfi şart ve vaziyetlerin üstüne bir de, Pavlos'un faaliyetleri eklenince işler iyice karıştı. Hz, İsa'dan birkaç yıl sonra Pavlos ortaya çıkarak etrafa mektuplar yazmaya başladı. Onun yazdığı bu mektupların büyük bir kısmı, taraftarları tarafından kutsal metinler olarak değerlendirilmeye başlandı. Pavlos'un bu mektupları ile, Hz. İsa'nın ilâhhğı ve teslis inancı Hristiyan dünyasına yayılınca ortalık daha da karıştı. Hz. isa'ya vahyolunan İncilin kaybolmasında, ona tabi olduklarını iddia eden, ama aslında Yahudi doktrinine sıkı sıkya bağlı kalmaya çalışan bazı Yahudi asıllı Hristİyanların büyük rolü olmuştur.
Hristiyanlann bir kısmı incili unutmuşlar, bir kısmı onu değiştirmişler, diğer bir kısmı ise ondaki bazı şeyleri gizlemişlerdir. Onların, değiştirdikleri, gizledikleri ve tahrif ettikleri kısımların üzerinden zaman geçtikçe esas incil yok olmaya yüz tutmuştur. Bu görüş, Kur'an-ı Kerimin görüşüdür(lö).
16) Kur'an-ı Kerim, Maide: 14-15
153
işte bu gizleme, tahrif ve değiştirme sebebiyledir kî, Hz. İsa'ya nazil olan İncilin ilâhî vahiy olma özelliği kaybolmuş, bunun yerine, Hz. İsa'nın hayatını, vaaz ve nasihatlerini anlatan kitaplar ortaya çıkmıştır, ilk zamanlarda bunlar hiçbir denetime tabi tutulmamışlardır. Bunların içinde gerçekten Hz. İsa'ya ait bazı pasajlar olmakla beraber, bu pasajların yanısıra bir çok efsane ve hurafe, bu kitapların içine girmiş ve günümüzde mevcut olan muharref İndiler ortaya çıkrnışnr(17).