Kitaplar | Konular | Negatif Limanlar'dan Pozitif Sulara

Kontrollü Odaklanmanın Muhteşem Gücü

Bellek eğitimiyle ilgili çok değerli bilgileri öğrendiğimde bu bilgileri tüm insanlara anlatabileceğim bir eğitim merkezi açmanın şart olduğunu gördüm. Yalnız ortada bir sorun vardı o da bu işe para koyacak birini bulabilmekti.

Tanıdığım bazı kişilere bu fikrimi açtığımda onlara cazip gelmedi, beni fazla hayalperest buldular. Çünkü benim gözümle bakamıyor, benim gördüklerimi göremiyorlardı. Sekiz-on kişiyle görüştükten sonra tam bu işten vazgeçecekken, "Sınırsız Güç" adlı kitapta işçi Sanders'ın hikayesini hatırladım.

Kimdi bu işçi Sanders?

"İnandığı bir hedefe odaklandığında, hayatında bir çok şeyi değiştirebileceğini bilen biri."

Otoyolun, kenarında bir lokantası vardı. Otoyol başka bir yere taşınınca lokantası iflasla burun buruna geldi. Ama o hiç endişelenmedi, paniğe kapılmadı. Çünkü o biliyordu ki, endişelenmesi veya paniğe kapılması ona bir şey kazandırmayacaktı. Onun için asla negatif düşüncelere fırsat vermedi.

İşe başladığında ne kadar sermayesi vardı biliyor musunuz? Sadece bir piliç tarifi! Evet evet, yanlış okumadınız; sadece bir piliç tarifi.

Lokanta sahiplerine piliç tarifi satarak onlardan prim almak gibi bir iş size mantıklı geliyor mu? Ama bu işçi Sanders'ın odaklandığı konuydu. O bunun hayatında bir fark yaratacağına inanıyordu. Kendinizi bir test edin. Böyle bir işi yapmak istiyorsunuz; acaba bu tarifi satmak için kaç lokantaya gidersiniz? Seminerlerimde soruyorum, bazen bir kaç kişi 5 diyor, bazen 10'a, 20'ye kadar çıkanlar oluyor. Ama ben kimsenin 100'den fazla lokanta gezeceğini sanmıyorum, üstelik bazıları sizinle alay edip delirmiş diyebilirler.

Bütün bunlara katlanacak kaç insan vardır? Ama Sanders dolaştı. Sayı 1000 lokantayı bulduğunda artık işin sonuna geldiğini biliyordu. Aslında aldığı her hayır cevabı onu daha çok kamçılıyordu. "Bulacağım!.." diyordu, "benimle iş yapacak lokantayı bulacağım!.."

Tüm Amerika'yı dolaşmıştı neredeyse. Geceleri arabasında yatıyordu. Hiç de rahat sayılmazdı, ama onun büyük bir hedefi vardı: Aradığı lokantayı bulacaktı.

İşte 1001, 1002, 1003... Sanders iyice yol almışta artık. 1009'uncu lokanta sahibiyle konuşurken Sanders'in beklediği. şey oldu. Lokanta sahibi, Sanders'le ve projesiyle çok ilgilendi. Saatlerce konuştular. Sanders'ın anlattıklarını ilgiyle dinledi. O kadar inanmışta ki, Sanders ne kadar hayalci bile olsa, lokanta sahibi bu fikre "evet" dedi. Bu evet cevabıyla birlikte Kentucky Fried Chicken efsanesi yazılmaya başlandı. Eğer yolunuz bir gün Kentucky Fried Chicken'e düşerse, tabelanın yanındaki o tonton amcaya bir daha alıcı gözüyle bakın.

İşçi Sanders'ın hikayesi bana güç verdi. Artık her akşam biriyle görüşüyordum. Aldığım her "hayır" cevabı, beni daha çok kamçılıyordu. Konuştuğum kişiler sanıyorum 200'ü geçtikten sonra genç bir sanayici nihayet bana "evet" dedi.

Artık Eğitim Merkezini açabilirdim. Şu anda birçok kişiye eğitim veren kurumumu açmakta bana ilham kaynağı olan işçi Sanders'ın size de ilham kaynağı olmasını dilerim.


Konular