Kitaplar | Konular | Muhtasar Islam Tarihi

Kadınların Biâtı

Erkeklerden sonra kadınlar da bîat ettiler. Kureyş kadınlarından, Ebi Tâlib kızı Hz.Ümmü Hâni, Asım kızı Ümmü Habibe, Atike, İkrime'nin zevcesi Ümmü Hakim, Hâlid ibn-i Velid'in kızkardeşi Fahite, Ebü Süfyan'ın zevcesi Hind ve daha bâzı îtibarlı Kureyş kadınları, bir gurup hâlinde, bîat etmek üzere Peygamber Efendimizin yanına geldiler. Bunlar içinde, vaktiyle Uhud muhârebesinde Peygamber Efendimizin amcası Hz.Hamza'yı öldürten ve öldürttükten sonra karnını deşerek ciğerini çıkarıp ağzında çiğneyen Hind, Efendimize bîat ederken, kendisini bildirmemek için yüzünü örtmüştü. Rasûlü Ekrem, onu tanımış fakat tanıdığını belli etmeyip affetmişti.

Rasûlüllah'ın büyüklüğü, Hind üzerinde öyle büyük bir tesir yapmıştı ki Hind, şu sözleri söylemekten kendini alamadı: "Bu güne kadar en sevmediğim çadır, Senin çadırındı. Fakat, bugün Senin çadırından daha sevimli bir çadır göremiyorum."

Hind; "Yâ Rasûlellah! El tutuşup Sana bîat edelim mi?" diye sordu.

Peygamber Efendimiz; "Ben kadınlarla el tutuşmam. Benim yüz kadına birden hitap etmem, her bir kadına ayrı ayrı hitap etmem gibidir." buyurdu.

Rasûlü Ekrem, eline bir bez sarıp, kadınlar ellerini Peygamber Efendimiz'in bez sarılı elinin üzerine koymak veya bir kap içinde getirilen suya elini batırdıktan sonra onu kadınlara verip, onlar da ona ellerini batırmak suretiyle bîat etmişlerdir. Kadınlar bîat ederken bîat maddeleri olarak, şöyle söylüyorlar ve ahid veriyorlardı:

"Allâh'a şirk koşmayacaklar (hiçbir şeyi eş ve ortak tutmayacaklar), hırsızlık yapmayacaklar, zinâ etmeyecekler, evlatlarını öldürmeyecekler, hiç kimseye iftira ve buhtanda bulunmayacaklar, hak olan herşeyde Peygamber'e itaat edecekler, darlık ve varlık zamanında Peygamber'e sâdık kalacaklar." Bunlara dâir söz verip bağlılık beyânında bulunup, ahd-i mîsak ediyorlardı.

Peygamber Efendimiz, Mekke'de 15 gün kaldıktan sonra Kureyş'e Müslümanlığı öğretmek için Muaz ibn-i Cebel'i bırakıp, Medîne'ye döndüler.


Konular