Kitaplar | Konular | Muhtasar Islam Tarihi

   Ortaya Çıkan Sert Damar ve Çetin Kayanın Fahri Kâinât'ın Darbesiyle Paramparça Olması

Hendek kazılırken, kazma işlemeyen, kırılmayan sert bir taş kütlesine rastlandı. Peygamberimize haber verildi. Bu, kendisinin açlıktan karnına taş bağladığı, Eshâbın da üç gündür bir şey yemediği zamandaydı. Rasûlü Ekrem gelip o kısma baktı. Ağzına biraz su alıp bir kabın içine püskürdü. Duâ ettikten sonra sert yere suyu serpti. Balyozu eline alıp oraya vurmasıyle kum gibi dağıldığı görüldü.

Bütün Müslümanlar, hendeği kazmağa devam ediyorlardı. Hz.Selman'ın bulunduğu kısımda külünk işlemez çok sert bir kaya ile karşılaşıldı. Sahâbeyi çok uğraştırdığı halde kimse onu kırıp parçalayamadı. Aletler kırılmış, çalışanlar âciz kalmıştı. Selman-ı Farisi Rasûlüllah'a haber verdi.

Bunun üzerine Kâinâtın Efendisi gelerek balyozu bizzat mübârek ellerine aldılar. «Bismillah» diyerek, balyozu taşa üç kere vurdular.

Birinci vuruşunda, kayanın üçte biri koptu. Darbenin te'sirinden çakan bir şimşek Medîne'nin iki kayalığının arasını aydınlattı ve Yemen tarafına sıçradı. Peygamberimiz hemen; "Allâhü Ekber! Bana Yemen'in anahtarları verildi. Şimdi San'a'nın kapılarını görüyorum." buyurdu.

İkinci vuruşta, taşın üçte biri daha parçalandı. Çakan şimşek ortalığı aydınlatıp Şam cihetine sıçradı. Peygamberimiz; "Allâhü Ekber! Vallâhi, Bana Şam'ın (Bizansın) anahtarları verildi. Şu anda kırmızı köşklerini görüyorum." buyurdu.

Üçüncü vuruşta, o çetin kayanın tamamı paramparça oldu. Bu darbe ile çakan aydınlatıcı şimşek İran tarafına sıçradı. Peygamberimiz; "Allâhü Ekber! Bana Fars'ın anahtarları da verildi. Şuradan Medain'i ve Kisrâ'nın beyaz köşkünü görüyorum." buyurdu.

Bunlar geleceğe âit müjdelerdi. İslam fütûhatının üç dalga hâlinde bütün dünyâya yayılacağına işâretti ve öyle de oldu.


Konular