Kitaplar | Konular | Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar

İMAMET

1- Soru: Hanefi mezhebine mensup bir mü'min, Şafii veya başka mezhepteki imamın arkasında namaz kılabilir mi? Kılması caiz ise, muktedinin neye dikkat etmesi lazımdır?

Cevap: Hanefi mezhebine mensup bir şahıs, Şafii mezhebine veya diğer hak mezheplerden birine mensup bulunan bir imama uyabilmesi için, Hanefi mezhebine göre, abdesti bozan bir şeyin o imamda olmaması gerekir. Bir de, Şafii mezhebindeki bir imam, sabah namazının ikinci rekatında, rükudan kalkıp da secdeye varmadan önce Kunut'u okuduğu sırada, Hanefi olan şahıs elleri yan tarafa salınmış olarak bekler. İmam dua okumayı bitirip secdeye giderken onun ile birlikte secdeye varır.

2 - Soru: Küfrü gerektirmeyecek şekilde bid'at sahibi olanların arkasında namaz kılmak caiz midir?

Cevap: Caizdir. Üzerindeki borç ödenir. Ancak mekruhtur.

3 - Soru: Bir delikanlı, buluğ çağına girmiş ve fakat henüz yüzünde tüy bitmemiş. Bu kimse namazda imamlık yapabilir mi?

Cevap: Namazla ilgili meseleleri iyice biliyorsa imamlık yapabilir. Ancak cemaat arasındaki daha yaşlı bir kimsenin geçmesi efdal olur.

4 - Soru: İçki içtiği ve içmeye devam ettiği bilinen bir imama uyabilir miyiz?

Cevap: Namazlarımızı bu gibi kimselere uyarak değil, haramdan sakınan bir imamın peşinde kılmayı tercih ediniz.

5 - Soru: Sigara içen bir şahıs, imamlık vazifesini yapabilir mi?

Cevap: İmamın ağzının içinden önce kalbinin içine bakınız. Taşıdığı inancın fesad veya sakatlığına göre hükme varınız.

6 - Soru: İma ile namaz kılan bir kimsenin, aynı şekilde namaz kılan bir kimseye imam olması caiz ve sahih olur mu?

Cevap: Evet, olur. (Nimetü'l-İslam, s. 213)

7 - Soru: Adam hem sigara içiyor, hem de namaz kıldırıyor. Böyle bir kimseye uyup da namaz kılmak doğru olur mu? Uymak mecburiyeti hasıl olduğu zaman nasıl yapılmalıdır? Bir de, sigara içilen yere melek girmez deniliyor. Doğru mu?

Cevap: Sigara içmek, içenin durumuna göre haram veya kerahet-i tahrimiyye olarak hükme bağlanmıştır. Fakat imamlık yapabilmenin sıhhatine engel olan hallerden değildir. Siz, mütteki imam aramak noktasından hareket ederseniz, sigara kullanmayan bir imam aramakta haklısınız. Melekler, soğan ve sarmısak kokusundan rahatsız olacakları gibi, sigara kokusundan da rahatsız olurlar. Bu rahatsızlıkları, sigara içmeyenin odadan çıkma mecburiyetinde kaldığı gibi, onların da oda haricine çıkmasına sebep olur. Bu koku dağılınca veya sigara içen oradan gidince melek de içeri girer.

8 - Soru: İmamların maaşla namaz kıldırmalarında dinen bir mahzur var mıdır?

Cevap: Maaş almamak azimetle amel etmektir. Verilen maaşı kabul ise ruhsatı ihtiyar etmek olur. Müteahhirin alimleri, vazifenin aksamaması için maaş almaya fetva vermişlerdir.

9 - Soru: Hoca olmadığı zaman imamlık yapma teklifi ile karşılaşıyoruz. Halbuki biz, niyetini bile bilmiyoruz. Açık ve kısa yoldan imamlığa yapılacak bir niyeti tarif ediniz?

Cevap: "Niyet ettim Allah rızası için, sabah namazının farzını kılmaya. Bana uyanlara imam oldum" demelidir.

10 - Soru: Bir camide iki imam var. Birinin okumuşluğu iyi, hafız. Fakat İslamiyete bağlılığı zayıf. Namazı bile seyrek kılıyor. Diğeri az okumuş, ama samimi bir Müslüman. Namazı hangisinin kıldırması evla olur?

Cevap: Namazla ilgili meseleleri en iyi bilen ve okuyuşu en düzgün olan hangisi ise onun imamlığa geçirilmesi uygun olur.

11 - Soru: İmam efendi farz namazını kıldırırken başından fes düşecek olsa açık başla kıldıracağı namazda sakınca var mıdır?

Cevap: Şayet düşen fesi, bir eliyle alıp giyebilirse başına koymalı ve öyle kılmalıdır. Buna imkan olmazsa o takdirde başı açık kılar. Baş açık olarak kılınması halinde kerahet var ise de namaz fasid olmaz.

12 - Soru: Allah'ın (cc) haram kıldığı bir şeyi yapan imam olsa veya imamlık vazifesini yaparken bunları işlese ona uymamızda mahzur var mı?

Cevap: Allah'ın (cc) haram kıldığı bir şeyi işleyen kimse fasıktır. Fasıkın imamlık yapması ise mekruhtur. Bilerek veya bilmeyerek kendisine uymuş bulunan kimsenin namazı sahih olursa da daha iyi bir imamın arkasında namaz kılmayı tercih etmeli ve bu tip kimselerin hareketlerini düzeltmeleri için en müessir içtimai ihtarı arkalarında namaz kılmaya varmayarak vermelidir. (Büyük İslam İlmihali, Namaz bahsi madde: 150)

13 - Soru: İki gözü âmâ bulunan kimsenin imamlık yapması halinde kendisine uyabilir miyiz?

Cevap: Okuyuşu düzgün ise ve temizlik yönünde bir şüphe görülmüyorsa uyulabilir.

- Netice Fetvalarından: "Cenaze namazını kıldırmakta, cuma namazını kıldırmakla vazifeli bulunan imam, mahalle (mescidinde vazifeli) imamdan evladır."

14 - Soru: Bir talebe, bir perde olmaksızın birinci saf erkek olarak akraba veya yabancı kadınlara, tesbih namazı veya diğer namazları kıldırabilir mi?

Cevap: Tesbih namazının cemaatle kılınması esasen münakaşalı bir mevzudur. Fakat namazları kıldırması caizdir.

15 - Soru: Katil olan imamın arkasında namaz kılınması caiz midir?

Cevap: Mü'min bir kimsenin suçluluğu onu dinden çıkarmaz. Bu sebeple kılınabilir.

16 - Soru: İmam olmanın sıhhatinin şartları kaçtır ve nelerdir?

Cevap: Altıdır ve şunlardır: İslam, buluğ, akıl, erkeklik, kıraet ve bu vazifeye engel olacak özürlerden selamette olmaktır.

17 - Soru: Bir imam, imam olmaya niyet etmediği zaman bir erkeğin ona uyması sahih olur mu?

Cevap: Evet, sahih olur.

18 - Soru: İki kişi var. Birinin dünkü ikindi namazı kazaya kalmış; diğerinin ise bir önceki günün ikindi namazı kazaya kalmış. Bunlardan biri imam olsa diğeri ona uyabilir mi? Zira her ikisinin de kazaya kalan namazı ikindi namazıdır?

Cevap: Bir şey dikkatinizden kaçmış bulunmaktadır. Bu iki kişinin kazaya kalan namazları aynı günün ikindi namazı değildir. Bu sebeple değişik günlerin namazlarını kaza ederken birbirine uymak sahih olmaz.

19 - Soru: İmamlığa geçirilmekte kimlerin öncelik hakkı vardır?

Cevap: Namaz kılacak kimselerin içinde namaz kıldırmakla vazifeli imam -veya müezzin- varsa, namazı kıldırmak onun vazifesi olduğu kadar, hakkıdır da. Cami dışındaki bir yerde, ev sahibi namaz kıldırmakta öncelik hakkına sahiptir. Bu iki yerin ve kimsenin dışında kalan bir yer ve toplulukta imamlığa tercih edilecek kimseleri fıkıh kitapları şöyle sıralamaktadır:

a) Namaz meselelerini daha iyi bilen, imamlığa evla görülmüştür. Bunda da müsavi kimselerin bulunması halinde, sırası ile şu şahıslar imamlığa tercih ve takdim edilir:

b) Kıraeti daha düzgün olan,

c) Vera ve takvası daha ileri bulunan,

d) Daha yaşlı bulunan,

e) Ahlakça daha güzel bulunan,

f) Yüzü daha güzel ve nurani olan,

g) Nesep ve soyca daha şerefli olan, 

h) Sesi daha güzel olan,

i) Elbisesi daha temiz bulunan; bunda da müsavi iki veya daha fazla kimse çıkar ise aralarında kur'a atılır. Kur'a kime isabet ederse o imamlığa geçer.

20 - Soru: Camiye varıldığında vazifeli imam ve müezzin gelmemiş, cemaat de namaz için hazır ve beklemekte olsalar, bu durumda cemaatten herhangi bir kimse görevlilerden izinsiz olarak geçip namaz kıldırsa bunda (dinen) bir mahzur var mıdır?

Cevap: Vazifeli imam veya müezzinin gelmemesi halinde, cemaat arasından bir kimsenin müsaade almaya gerek olmadan cuma ve bayram namazından gayri namazları kıldırmasında hiçbir mahzur yoktur. Fakat cuma ve bayram namazlarında vazifeli şahsın vekalet vermesi veya tavzif edilmiş olması gerekir.

21 - Soru: Büluğ çağına ulaşmamış çocuğun imamlık yapması sahih midir?

Cevap: Değildir. Çünkü çocuğun üzerine farz olmadığı için kılacağı farz onun hakkında nafile olmaktadır. Bu sebeple, farz kılanın nafile kılana uyması sahih olmaz. Hatta ona uyacak kimse nafile namaz niyeti ile dahi uyamaz.

- Soru: Bir kimse, farz edelim ki, imamlık yapan bir kadına uysa, erkeğin ve ona imamlık yapan kadının namazları sahih olur mu?

Cevap: İmamlığın sıhhatinin şartlarından birisi de imamın erkek olmasıdır. Bu itibarla kadına uyan kimsenin namazı sahih olmaz. Fakat kadının kendi kıldığı namaz sahihtir. Zira erkeğin namazının sahih olmayışı, kadın imamın namazının sahih olmayışından ileri gelmiş değildir. Onun kadın olması sebebiyle erkeklere imam olması sahih değildir. Peygamber Efendimiz(sav), kadının cemaatin geri tarafında bırakılmasını emretmiştir. Bu emrin hikmeti, onların arkasında, sağında veya solunda durup namaz kılmanın yasak olmasından ileri gelmektedir.

22 - Soru: Dilsiz bir kimse ümmi (anadan doğma kara cahil) bulunan kimseye imamlık yapabilir mi? Bu hususta ne dersiniz?

Cevap: Sahih olmaz. Çünkü ümmi iftitah tekbirini almaya muktedir bulunduğu cihetle dilsizden daha güçlü bulunmaktadır. Bu sebeple ona uyması sahih olmaz.

23 - Soru: Bir dilsiz, kendisi gibi bir dilsize ve bir ümmi kendisi gibi bir kara cahile imamlık yapabilir mi?

Cevap: Yapabilir ve bu cevaz, halkın arasında "ümminin ümmiye imamlığı sahihtir" şeklinde bir ifade ile mesel haline gelmiştir.

24 - Soru: Ayakta namaz kılan, takatsizliği sebebiyle oturarak namaz kılan bir imama uysa sahih midir?

Cevap: Evet, sahihtir.

25 - Soru: Bid'at sahiplerinin imamlık yapması caiz midir?

Cevap: İmam Muhammed'e göre, bid'at ehlinin imamlık yapması caiz değildir. Diğer imamlara göre, bunların imamlık yapmaları tahrimen mekruh bulunmaktadır.

26 - Soru: Teyemmüm etmiş bulunan bir kimse imamlık yapsa, abdest alanın ona uyması sahih olur mu?

Cevap: İmam-ı Azam ve İmam Muhammed'e göre sahih olur.

27 - Soru: Ev içinde bulunan kadın cemaate, bir erkeğin imamlık yapmasında bir mahzur var mıdır?

Cevap: Cami ve mescidlerde toplanmış kadın cemaatine erkek imamın namaz kıldırmasında bir kerahet yoksa da ev içinde toplanmış bulunan bir cemaate bir erkeğin imamlık yapmasında kerahet vardır. Şayet imamdan başka bir erkek daha bulunur ve cemaate katılırsa veya imamın mahremi bulunan bir kadın yahut zevcesi bulunursa o takdirde ev içinde imamlık yapması mekruh olmaz.

28 - Soru: Bir topluluk, bir şahsın imamlık yapmasını istemese, o kimsenin bu cemaate namaz kıldırması doğru olur mu?

Cevap: Böyle bir kimsenin halinde üç ayrı durum tasavvur olunabilir. Şöyle ki:

a) Bu topluluğun o imamı istememeleri imamlık yapacak şahıstaki bir fenalıktan dolayı ise;

b) Kendileri ondan daha fazla imamlığa ehil bulunuyorlar ise, bu şahsın, o topluluğa imamlık yapması mekruhtur.

c) Şayet bu kimse, o topluluktan daha fazla bu vazifeye ehliyet sahibi ise ve bir fenalığı da yoksa, onlar kendisinden hoşlanmasalar bile geçip namaz kıldırabilir. Bunda hiçbir mahzur yoktur. O topluluğun istemeyişleri dini bir sebebe değil, nefse dayanmış olur.

29 - Soru: Fasık bir kimsenin ilmi bulunsa namaz kıldırmasında bir mahzur var mı?

Cevap: Fasık, ya bir emr-i ilahiyi terkettiği veya Cenab-ı Hakk'ın haram kıldığı şeyi irtikap ettiği için, dine ihtimamı bulunmamaktadır. Onun imamlığa geçirilmesi, kendisine kıymet verildiğini ve tazim edildiğini ortaya koyar. Halbuki onu tazim etmemek vacibtir. Bu sebeple fasıkın imamlık yapması mekruhtur. Bu kerahet tahrimi bir kerahet olmaktadır. (Nimetü'l-İslam, Namazla ilgili bölüm, s. 228)

30 - Soru: Şayet böyle bir fasıkın namaz kıldırmasını engellemeye güçleri yetmezse ne yapmaları gerekir?

Cevap: Gerek cuma namazları için gerekse diğer namazlar için başka camiye gidilir. (Nimetü'l-İslam, s. 288)

31 - Soru: Bir kimse nezrettiği iki rekatlık bir namazda, iki rekat namaz kılacağına dair yemin etmiş bulunan bir kimseye uyarak nezrettiği namazı kılabilir mi?

Cevap: Uyamaz. Çünkü nezreden kimsenin kılacağı namaz, diğerinden daha kuvvetlidir. Çünkü kendi kasd ve kararı ile o namazı üzerine vacib kılmıştır.

32 - Abdürrahim Fetvalarından: 'İmam, başına beyaz (bir bez) örtüp üzerine sarığını giyerek imamlık yapsa beis yoktur" (H.Ec. 1/10)

33 - Abdürrahim Fetvalarından: "Gammazlık yapan, fasid nikah kıyan, sünnet olmamış bulunan ve kendisinden nefret duyulan imamlar, günahkar olup azl ile tazir olunurlar" (H.Ec. 1/14)

34 - Netice Fetvalarından: "Küçük çocuğa iktida sahih olmaz" (H.Ec. 1/9)

Açıklama: Büluğ çağına ulaşmak, imamlığın sıhhatinin şartlarındandır. Bu sebeple küçük yaştaki çocuğa uymak sahih olmaz.

35 - Ali Efendi Fetvalarından: "Onsekiz yaşındaki imama uymak sahih olur" (H.Ec. 1/9)

36 - Ali Efendi Fetvalarından: "Başında saçı bulunan kimsenin imamlığı sahih olur" (H.Ec. 1/9)

Açıklama: Saç, ne başa verilecek meshe ne de imamlık yapmaya mani değildir. Saçın uzun veya kısa olmasında bir fark da yoktur.

37 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hırsızlığı ile bilinen ve bu sebeple kendisine uymaktan nefret duyulan imamı, hakim azletmeye kaadir olur" (H.Ec. 1/9)

38 - Abdürrahim Fetvalarından: "Kendisinden günah sadır olup daha sonra tövbekar olarak iyi(liğe döndüğüne dair) hali açığa çıkan imama uymak sahih olur" (H.Ec. 1/12)

39 - Abdürrahim Fetvalarından: "Namazda tadil-i erkan(a riayet)i olmayan ve namazın rükünlerini bilmeyen imama uymak caiz olmaz" (H.Ec. 1/12)

40 - Abdürrahim Fetvalarından: "Fıtık rahatsızlığı, namazına zarar vermeyen kimsenin imamlık yapması caiz olur" (H.Ec. 1/12)

41 - Abdürrahim Fetvalarından: "İyi hal (sahib)i bulunan ve yüzünde henüz tüy bitmemiş gencin imamlığı caiz olur" (H.Ec. 1/12) 

Açıklama: İmam olabilmenin altı şartı vardır: Müslüman, akıllı, buluğ çağına ulaşmış, erkek olmak, Kur'an-ı Kerim'i düzgün okumak ve (kekemelik gibi) özürlerden salim olmak. Bunun dışındaki hükümler, şart mahiyetinde olmayıp daha iyi ve daha üstün imam bulmayı tayin içindir.

42 - Feyziye Fetvalarından: "Camiyi yaptıran kimsenin tayin ettiği imamın, uymaya mani kötü bir hali sebebiyle, cemaat (ondan) hoşlanmadıklarını hakime (veya ilgili mercie) bildirmesi ile hakim onu azle kadir olur" (H.Ec. 1/13)

43 - Abdürrahim Fetvalarından: "Muaviye'ye sövüp lanet eden imam azli haketmiş olur" (H.Ec. 1/13) Açıklama: Hazret-i Muaviye ashabtandır. Ona dil uzatmak, ashab-ı kirama gösterilmesi gereken saygı ve terbiye ile bağdaştırılamaz. Hele bunu yapan kimse imam ise vazifeden tart edilmesi gerekir.

44 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zina iftirasında bulunmaktan dolayı kazif cezasına uğratılan kimse, imamlığa layık olmaz" (H.Ec. 1/13)

45 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zina eden ve şarap içen hatibe (kıldıracağı namazda) uymak caiz olmaz" (H.Ec. 1/15)

Açıklama: Bunlar, küçük günahlardandır, bu gibi günahları intikap etmekte olan kimseye, hele şarap düşkünü ve ırz düşmanı bir şahsa uymak tecviz edilmemiştir. Bir imamın vazifeden azli için, dini yönden azlin sebebi olan bir halin bulunması gerekir. Halkın gücenmesi, bu sebepler arasında bulunmadığından, vazifesinden uzaklaştırılmasını gerektirmez.

46 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hatip, öldüğü zaman vazife onun oğluna verilmeyip ehil bulunan başka bir kimseye tevcih olunsa, cemaat, "Biz sadece onun oğlunu isteriz" demeye güçlü (ve haklı) olmazlar" (H.Ec. 1/10)

Açıklama: İmamlık vazifesi, babadan evlada, dededen toruna geçecek vazifelerden değildir. Ehliyet, bu vazifeye tayinde esastır. Bu ehliyet kimde görülürse o tensip ve tayin olunur. Hatta ehliyet, diplomadan da önde gelir. Diploma, tayinin değil, aynı numarayı alan müsabıklar arasında tercih sebebi olabilir.

47 - Ali Efendi Fetvalarından: "Gözlerinden yaş akıp, lakin ağrı ve göz pınarında çıban olmasa imamlık yapması caiz olur" (H.Ec. l/10)

Açıklama: Ağrı ve çıban sebebiyle gözden akan yaş, kişiyi özür sahibi kılar. Böyle bir sebep bulunmazsa, göz kanalındaki bir tıkanıklık sebebiyle, yaşın yüz üzerine akması mümkündür. Bu durumda kişi, özür sahibi olmayacağından imamlık yapması caiz olur.

48 - Abdürrahim Fetvalarından: "Ehil olan bir imam varken bir şahsın çıkıp, "Ben senden daha iyi okuyucuyum" diyerek imamlığı elinden almaya gücü yetmez" (H.Ec. 1/14)

49 - Abdürrahim Fetvalarından: "İmam ve müezzin, mahallelerinde olan ölüyü yıkamasalar, namazını kılmasalar ve defnetmeseler günahkar olacakları gibi vazifeden azledilmeye layık olurlar" (H.Ec. 1/13) 

Açıklama: Müslüman bir cenazenin dini vecibelerini yapmamak, her şeyden önce İslami hükümlere saygısızlık olur. Bu gibi bir davranış, gayri-müslimler için ve dinsizliğini açıklayanlar için doğrudur. Fakat Müslümana karşı caiz görülemez.

50 - Feyziye Fetvalarından: "Abdesli olanın (ayağındaki meste) mesheden kimseye uyması caiz olur" (H.Ec. l/l l)

Açıklama: Abdestte ayak üzerine mesh, özür sebebiyle yapılacak mesh gibi değildir. Ayağı yıkamak, azimet; mest üzerine mesh ise ruhsattır. Her iki abdest şeklinin kuvvet bakımından farkı yoktur. Bu itibarla, abdestte ayaklarını yıkayan kimsenin, mest üzerine mesh vermiş bir imama uyması caizdir.

51 - Ali Efendi Fetvalarından: "Maharic-i hurufu düzgün çıkaramayan imamın azli lazım olur" (H.Ec. 1/10) 

Açıklama: İmamlığın şartlarından biri de düzgün okumaktır. Kıraati düzgün olmayan kimsenin imamlığı sahih olmaz.

52 - Ali Efendi Fetvalarından: "Elsağ olan kimsenin olmayana imamlık yapması caiz olmaz" (H.Ec. 1/10)

Açıklama: "Elsağ", RA harfini "gayın-ğ" veya lam harfine; SİN harfini de SE harfine kalbederek okuyan kimseye denir. Dilinde böyle sürçme bulunan kimsenin düzgün okuyanlara imamlık yapması caiz olmaz.

53 - Ali Efendi Fetvalarından: "Âmâ olan bir kimsenin imamlık yapması caiz olur" (H.Ec. 1/8)

Açıklama: Gözleri görmeyen kimsenin imamlık yapması caiz ise de gözleri gören kimse varsa, onun imam olması evla olur.

54 - Behce Fetvalarından: "(Namaza ait) sünneti daha iyi bilen kimsenin imamlık yapması evladır" (H.Ec. 1/9)


Konular