Kitaplar | Konular | ARAPÇANIN ÖNEMI

Sonuç

Bu çalışmada, Arapçanın Türkiyede karşılaştığı sorunları özetlenmiş olarak okudunuz. Bu konuda yeterli olmasa bile bir fikir edinmiş olmalısınız. Okuduğunuz satırlarda sizi derinden düşündüren birçok çarpıcı gerçek hakkında bilgi sahibi oldunuz. Ülkemizde yaşanan bu acı gerçeklerin ve ilginç çelişkilerin belki daha önce hiç farkında değildiniz. Demek ki insanların çok özgür yaşadığını sandığınız ülkemizde işlenen nice insanlık suçları vardır ki milyonlarca vatandaş bunlar hakkında henüz hiçbir bilgiye sahip değildir. Bu da kuşkusuz halkımızın henüz toplum bilinci kazanmadığını ve bir bilgi toplumuna dönüşemediğini göstermektedir. Bu trajikomik manzara ile ilgili olarak göz ardı edilmemesi gereken bir nokta vardır, o da şudur: Eğer bir toplum özgür değil, ancak bu durumun farkında ise bu toplumun, varlığını sürdürmesi, her şeye rağmen olasıdır. Çünkü yaşadığı ortama az çok alışıktır. Dolayısıyla bu ortamdan kurtulabilmek için soğukkanlı davranacaktır. Fakat eğer bir toplum özgür değil, ancak bunun da henüz farkında değilse işte o toplumun yaşadığı ülkede ?hemen her şeyi değiştirebilecek- beklenmedik olaylar bir anda gelişebilir. Çünkü böyle bir ülkede bir gün insanlar ne durumda yaşadıklarını çok ani bir şekilde öğreneceklerdir. Ve işte o zaman ?tabir caizse- «dananın kuyruğu kopacaktır!»

Fakat Türkiyede son günlerde, şansın özgürlüklere göz kırptığını da unutmamak gerekir. Çünkü Amerika eğer Ortadoğuya tam anlamıyla yerleşecek olursa Türkiye, özgürlük talepleri karşısında geri adım atmak zorunda kalacaktır. Hele Türkiyenin, Avrupa Birliğine eğer girmesine izin verilirse, özellikle Arapça öğrenmek, geniş bilgi ve kültür almak, araştırma yaparak önemli eserler vermek ve kendilerini geliştirip yetiştirmek isteyenler büyük ölçüde hedeflerini artık gerçekleştirebileceklerdir. Çünkü Türkiyedeki (Türk kökenli) Balkan Musevileri diktatoryası artık hükmünü, büyük ihtimalle eskisi gibi sürdürme imkânını bulamayacaktır. Keza bu klik tarafından kullanılan fanatik Laikçi-putçu azınlık ile tarikatçılar da artık istedikleri gibi topluma baskı yapamayacaklardır.

İşte o güne kadar başta «Hanif müminler» olmak üzere, Arapça öğrenmek isteyen bütün gençler biraz dikkatli, biraz da sabırlı olmalıdırlar. Bakalım göreceğiz, gün doğmadan neler doğar?

SON
--------------------------------------------------------
NOT: Türkiye'de, din sosyolojisi bağlamında toplumu aydınlatıcı makalelerimiz, (isterseniz) size devamlı gönderilecektir. Kaynak göstermek ve ticari amaçlarla kullanmamak koşuluyla, kitap ve makalelerimizi sahip bulunduğunuz medya araçları ile yayınlayabilirsiniz.
Saygılarç

Ferit AYDIN.
Araştırmacı-Yazar


Konular